PRATİK BİLGİLER

» Amortisman Sınırı
» Vergiden Müstesna Yemek Bedeli
» Emlak Vergisi Oranları
» Fatura Düzenleme Sınırı
» Değer Artış Kazançları İstisna Tutarları
» Kıdem Tazminatı Tavanı
» Usulsüzlük Cezalarına Ait Cetvel
» Yıllık Ücretli İzinler

MUH. STANDARTLARI

Ülke içinde kullanılan muhasebe standartlarını uluslararası standartlarla bütünleştirebilmek için 1995 yılından bu yana 43 uluslararası muhasebe standardı Türkiye’ye ...

T.C. RESMİ GAZETE

DUYURULAR

Serbest Bölgelerde Yer Alan Kuruluşlara Yapılan Mal Satışlarında Özel Tüketim Vergisi Uygulaması

 

Serbest Bölgelerde Yer Alan Kuruluşlara Yapılan Mal Satışları Özel Tüketim Vergisine Tabidir Uygulaması

“Maliye Bakanlığı   20/08/2015 tarih ve 29 451 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Özel Tüketim Vergisi (IV) Sayılı Liste Uygulama Tebliği’nin A- İhracat İstisnası, 4- Serbest Bölgelere Yapılan Teslimler.bölümünde aşağıda kayıtlı hükme yer vermiş bulunmaktadır.

“4. Serbest Bölgelere Yapılan Teslimler

 Özel Tüketim Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin (1) numaralı fıkrasında, Kanuna ekli listelerdeki malların ihracat teslimlerinde ÖTV istisnası uygulanabilmesi için; • Teslimin yurt dışındaki müşteriye yapılması, • Teslim konusu malın Türkiye Cumhuriyeti Gümrük Bölgesinden çıkmış olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gereğince, yurt içinden serbest bölgelere yapılan teslimlerde, teslimin yurt dışındaki müşteriye yapılması şartı gerçekleşmediğinden, ihracat istisnası uygulanmaz. Öte yandan, serbest bölgelerden yurt dışına yapılan teslimler ÖTV’den müstesnadır. Serbest bölgelerden yurt dışına yapılan teslimlerde, gümrük beyannamesi düzenlenmemesi nedeniyle, (IV) sayılı listedeki malların serbest bölgeden ihracatı, serbest bölgeye giren mallar için düzenlenen gümrük beyannamesi ile birlikte gümrük idaresince onaylı serbest bölge işlem formlarıyla tevsik edilir. Dolayısıyla, söz konusu belgeler de ihracatın tevsikinde veya iade talebinde, ibrazı gerekli diğer belgelerle birlikte vergi dairesine verilir.”

 

Görünüşte normal gibi duran bu tebliğ hükmü hem bazı yasa hükümlerine ters düşmekte hem de uygulamada ihracat yapan vergi mükelleflerine yeni bir takım sorunlar çıkarmaktadır.

 

            3218  Numaralı Serbest Bölgeler Kanunu, 6. Maddesi şöyledir;

“Muafiyet ve Teşvikler
Madde 6

 

(Değişik : madde, 06/02/2004 - 5084/8 md.)

(5810 sayılı kanunun 4 üncü maddesiyle değişen fıkra; Yürürlük 25.11.2008)Serbest bölgeler, Türkiye Gümrük Bölgesinin parçaları olmakla beraber; serbest dolaşımda olmayan eşyanın herhangi bir gümrük rejimine tabi tutulmaksızın ve serbest dolaşıma sokulmaksızın, gümrük mevzuatında öngörülen haller dışında kullanılmamak ya da tüketilmemek kaydıyla konulduğu, ithalat vergileri ile ticaret politikası önlemlerinin ve kambiyo mevzuatının uygulanması bakımından Türkiye Gümrük Bölgesi dışında olduğu kabul edilen ve serbest dolaşımdaki eşyanın bir serbest bölgeye konulması nedeniyle normal olarak eşyanın ihracına bağlı olanaklardan yararlandığı yerlerdir.(*)

Bu bölgelerde gümrük ve kambiyo mükellefiyetine dair mevzuat hükümleri uygulanmaz.

Kullanıcıların tutmak zorunda oldukları defterler ile düzenleyecekleri belgelere ilişkin olarak, 4.1.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun hükümlerine bağımlı olmaksızın düzenleme yapmaya Maliye Bakanlığı yetkilidir.

İşleticiler ve kullanıcılar yatırım ve üretim safhalarında Bakanlar Kurulunca belirlenecek vergi dışı teşviklerden yararlandırılabilir.”

 

 

Madde hükmü incelendiğinde Serbest Bölgelere Yapılacak teslimlerin eşyanın ihracına bağlı olanaklardan yararlanacağına amirdir.Bu özel bir kanundur. Hukukun temel ilkelerine göre Özel Kanunlardaki hükümler genel hükmün önünde gelir. Yani Özel Tüketim Vergisi Kanunu “ Yurt dışındaki müşteriye veya alıcıya teslim  hükmünü koymuş olsa da Serbest Bölgeler Kanunundaki ihracata bağlı olanaklardan yararlanma hükmünün önüne geçemez. Daha açık bir ifade ile serbest bölgelere teslim edilen mallar aynen yurt dışına yapılan satışlar gibi vergi istisnasından yararlanır. Bu çok net ve açık bir kuraldır.

Aksi türde bir uygulamayı kabul edersek bazı teknik sorunlar da çıkmaktadır. Şöyle ki; Mallar KDV açısından ihraç hükmünden yararlanmakta ama Özel Tüketim Vergisi açısından ihraç sayılmamaktadır. Bir ülkede tek bir kural geçerli olmalıdır. Bir vergi kanunu ihraç sayıp diğeri saymaz ise aradaki farkı açıklayamazsınız. Bakanlığın isteğine göre ihracattan kaynaklanan KDV iade hakkını Türkiye’deki satıcı firma kullanacak ancak ÖTV iade hakkını Serbest Bölge firması kullanacaktır. Vergi daireleri böyle bir uygulamaya hazırlıklı olmadıkları için zaten iade yapmamak için her çareyi ararken bu tür iade haklarını hiç kabul etmeyeceklerdir.

Gümrük idareleri Gümrük Çıkış Beyannamelerini ÖTV dahil bedel üzerinden tanzim edecekler ve bu bedel fazlası malın gerçek ihracında alıcı firma nezdinde daha yüksek bir tutar üzerinden kendi gümrük idarelerinle muhatap olma ve fazla vergi ödeme sorunları yaratacaktır. Artan her bedelin ihracatı biraz daha zora sokacağı unutulmamalıdır.

Neresinden bakarsanız bakın tamamen mantığa  ve ülke yararına uygun olmayan bu hükmün ivedilikle kaldırılması ve Serbest Bölge firmalarına yapılan teslimlerin de aynen KDV de olduğu gibi ihracat istisnasından yararlandırılması en iyi çözüm olacaktır. Bu değişikliğin yapılması hiçbir yeni hüküm gerektirmemektedir. Sadece Maliye Bakanlığı görüşünün değiştirilmesi yeterlidir.

Unutulmamalıdır ki faydası olmayan her şeyin mutlaka bir zararı vardır.

Orhan İyiler

Yeminli Mali Müşavir

            E.Baş Hesap Uzmanı