Gelir İdaresi Başkanlığı’nın internet sitesinde yeni bir toplu KDV Genel Tebliğ Taslağı yayınlandı. Bu taslakta dikkatimizi çeken ve eksik veya hatalı olduğu görüşünde olduğumuz bazı kayıtları sizlerin de dikkatine sunmak üzere bu yazıyı hazırladık. Esasında bu konudaki görüşlerimizi bir öneri raporu olarak Gelir İdaresi Başkanlığı’na da gönderdik.
Bunlardan birincisi yine kat karşılığı inşaat işlerinin KDV karşısındaki durumu ile ilgili. Bu tebliğ taslağında da İdare, hukuka ve işin gerçeğine uygun olmayan görüşlerinde ısrar ediyor. Üstelik bu güne kadar mükellefler lehine olan ufak bir görüşe de yer vermemişler.
Bildiğiniz gibi Maliye kat karşılığı inşaat işlerinde, arsa sahibi tarafından arsa payı işin başında inşaatçıya devredilse bile bunun bir teminat amaçlı devir olduğunu , esas devir işleminin katların tamamlanıp arsa sahibine tesliminde gerçekleştiğini kabul etmiş idi. Bu kabul karşılıklı KDV tahakkuk ettirilerek yapılan devirlerde eş zamanlı devir, fatura ve karşılıklı KDV lerin birbirini örtmesiyle mükellefleri mali zorluklardan kurtaran bir kabuldü. Yeni taslakta bu husustan bahsedilmiyor. Bildiğiniz gibi bu gibi unutkanlıklar denetim elemanları tarafından “görüş değişti hemen rapor yazalım” sinyali verir.
Eskiden , arsa sahibine katların teslimi işi trampa hükümleri gereği satış faturası ve KDV tahakkuku gerekir deniyordu. Üstelik faturanın arsa payı dahil emsal satış bedeli üzerinden kesilmesi isteniyordu. Bu görüşte herhangi bir değişiklik yapmadan hala aynı kararlarında ısrar ediyorlar. Defalarca yazdığımız gibi bu görüş gerçeklere ve hukuka uygun değildir. Arsa sahibi kendisine ait katlara isabet eden arsayı inşaatçıya devretmez. Bir anlamda kendi arsası üzerine inşaat yaptırır. Arsa sahibinin katları bedelsiz devredilir ve maliyeti inşaatçıya ait katlara yüklenir. Satış fiyatı bu maliyete göre teşekkül eder ve 3. şahıslara satışta fatura kesilerek KDV tahakkuk ettirilir. Yani Maliye vergisini tam olarak alır.
Arsa sahibine emsal bedelle fatura kesilerek ve KDV istenerek ülke genelinde yerine getirilmesi olanaksız yükler yaratılır ve fiilen kimse uygulamaz. Burada suç mükellefin değil Maliye’nindir. Yargı kararları da Maliye’yi onaylamamaktadır. Buna rağmen yeni genel tebliğ taslağında bu görüşte ısrar etmelerinin sebebi anlaşılamamıştır.
Promosyon ürünlerinde promosyon olarak verilen ürün ile ana ürünün KDV oranlarını kıyaslama saçmalığı bu taslakta da aynen devam ediyor. Sinekten yağ çıkarma mantığı ve hukuksuz vergi açlığı halen geçmemiş.
Tüketiciyi Koruma Yasası gereği geri alınan mallar ile ilgili olarak KDV indirimi yapabilmek için satış belgesinin aslının da geri alınması talebi tekrar hortlatılmış. Halbuki bu talepten son zamanlarda vazgeçmişlerdi. Bir fatura ile pek çok ürün satılmış ise veya tüketici faturayı kaybetmiş ise satıcının suçu ne? Niçin geri alınan ürünün KDV yükü sırtında kalsın?
Anlamak mümkün değil. Üstelik tüketicilere vergi iadesi sistemi de bitti. Yani mal faturası tüketici için mali değer ifade etmiyor.
Kullanım süresi geçen ve mecburen imha edilen mallara ait KDV nin yük olarak firmaların sırtına bindirilmesi görüşünde ısrar ediliyor. Bu imha işlemleri işletmeler için kaçınılamaz bir iş firesidir. Firma o işe devam ettiği süre boyunca her zaman bu tür yok etme işlemleri ile karşı karşıya kalmak durumundadır. Bu rutin işlemi yok olan , çalınan veya sair nedenlerle zayi olan mal mantığı ile karıştırmamak gerekir. O malların süre sonunda dahi satılmayıp imha edilmeleri yasa gereğidir. Firmaların yasa gereği imha etmek zorunda kaldıkları malların KDV sini ödemeleri hem mantığa hem de gerçeğe aykırıdır.Maliye İdaresinin sinekten yağ çıkarma mantığını anlamak mümkün değil.
Sorumlu sıfatıyla KDV tahakkuku yapmayı ihmal eden ama bu nedenle de indirim konusu yapmayarak gerçek vergi kaybına sebep olmayan mükelleflere sanki gerçek bir vergi ziyaı varmış gibi ,vergi ziyaı cezası kesme saçmalığı devam ediyor.
Eskiden pişmanlık dilekçesi saçmalığı vardı, elektronik beyannameden sonra pişmanlık kutucuğu işaretleme saçmalığı geldi. Bu kutucu işaretlemezseniz kendi kendinize verdiğiniz düzeltme beyannameleri nedeniyle % 50 oranında vergi ziyaı cezası kesilir. Kutucuğu işaretlerseniz, ceza yok. Bu saçmalık da aynen devam ediyor.
Bu makale sizleri bilgilendirmek için yazıldı belki tanığınız etkili kimseler veya siyasiler olabilir, onların bilgisine sunabilirsiniz. Hata, başta önlenirse bir yararı var yoksa yıllar boyu aynı hukuksuz duruma katlanmak zorunda kalırız.
Orhan İyiler
Yeminli Mali Müşavir
04/06/2013